Uzun ve meşakkatli bu sürecin sonu mutlu sonla kapandı. Son yılların en büyük kiralama işlemini sonuçlandırmak bana nasib oldu.
Nisan 2019 ‘da başladı süreç. EnerjiSa Üretim A.Ş. yaklaşık 200 çalışanı için bir merkez ofis binası arayışında olduğunu Ataşehir ‘de pazarladığım bir mülk için benimle temasa geçtiklerinde öğrendinim. Baktıkları ilk binanın onlara uygun olmadığı çok ortadaydı. Ama kriterler ellerini bağlamış durumdaydı.
Ataşehir olacak, müstakil olacak, tercihen katlı olmayacak, 4.000m2 civarı olacak. Kriterlerden ikisini tuttursak üçüncüye takılıyorduk. Önerdiğim 5 seçenek oldu. Ama hiçbiri tüm kriterleri karşılamıyordu. Çünkü pazarda zaten bu kriterlerin tamamını sağlayan ürün yoktu!
Nisan Mayıs’ı; Mayıs Eylül’ü; Eylül Ocak ayını takip etti. Hemen hemen her ay en az 3-4 telefon görüşmesi, aynı 3 seçeneğe üçüncü dördüncü tur servisler. Her üç seçeneğe de üç ayrı mimar servisi… Bu arada ülke ekonomisi mi çalkalanmadı? Şirketin yönetim kadrosu mu değişmedi? Neler neler oluyor? Ama her ne olursa olsun ben ilk günkü heyecan ve özverimden hiç taviz vermedim. Sonuçta Türkiye ‘nin sayılı şirketlerinden birisi ile iş yapma imkanı var.
Artık aylardam Mart, yıl 2020 oldu. Gene aylık rutin görüşmelerimizdwn birini yapıyoruz. Dediler ki “aynı 3 seçeneği” yeni CEO’muza göstermek istiyoruz. Yarın sabah 07:30’da! Memnuniyetle. Sabah ilk seçenekte buluştuk. Üçüne de baktık. Saat oldu 11:00! Üçü de içlerine sinmiyordu. Her hallerinden belli oluyordu. Ceo’ları döndü bana “başka seçenek yok mu?” Diye sordu.
O an on aydır görüştüğüm firma yetkilisi ile göz göze geldik. Kendisinin de kafası ile onayını altıktan sonra başladım anlatmaya. “Ben size 5 seçenek sundum. Birisini Ataşehir değil Maltepe olduğu için eledik. Diğer elediğimiz seçenek ise Ataşehir’de ancak müstakil olma kriterini sağlamıyor. Ancak ben o elenen seçeneğin size çok uygun olduğunu düşünüyorum” dedim. Gerçekten de on aydır her telefon görüşmesinde her mail de ekledikleri o seçeneği vurgulamıştım ama ilgi alanlarına girmemişti. Hatta bir seferinde işgüzarlık yapıp benden mimarlarına göndermemi istedikleri başka binanın Autocad planının yanına o eledikler binanın da planlarını ekleyerek “lütfen mimarlarınıza bunu da bir çalıştırın” demiştim. Ama ne yazık ki benim gördüğümü onlara gösteremedim. Sonuçta gene elenmişti o seçenek.
Ceo’ları saate baktı! Yakınsa gidelim onu da görelim dedi. O an bu iş olacak dedim kendi kendime. 10 dakika sonra tüm organizasyonu yapmış biz on aydır eledikleri seçenekteydik. 8 kişilik heyet her yerini gezdiler. Detaylı sorular sordular. En sonunda Ceo’ları döndü ve bana dedi ki “Burası bize çok uygun. Tüm seçeneklerin içerisindeki en iyisi bu. Buraya çalışalım.” Sonuçta mimari çalışma da yapıldıktan sonra tam olarak içlerine sindi. Bu görüşmeden sonra aynı yere üç farlı günde tekrar servis verdim. Artık iş teklif aşamasına gelmişti. 10 aylık araştırma, gezme ve değerlendirme süreci sonunda bir ay da pazarlık ve kontrat şartları üzerine geçti. 11. Ayın sonunda imzalar atıldı.
Bu süreçten çıkartılacak dersler;
Bölgeye, konuya ve portföye hakimiyet son derece önemli
Müşteri analizi bu işin temeli. Müşteri ihtiyaçlarını doğru tespit etmek sürecin en önemli kısmı
Süreç yönetiminde zıtlaşmamak, kimseyi kırmamak ve ego çatışmasına girmemek sonucu etkiliyor.
Sabır! En çok ihtiyaç duyduğumuz şey belki de. Bir ev satıyorsun, kiralıyorsun 15-20 günde sonuç alıyorsun. Ama ticari gayrimenkulde 11 ay çok da ütopik bir süre değil!
Takip! Müşteriye inandıysan sıkmandan ama kendini de unutturmadan temasa devam etmelisin.Bölgeye, konuya ve portföye hakimiyet son derece önemli.
Benim çıkarttığım dersler bunlar. Peki sizce bu hikayeden daha ne ders çıkar? Yorumlara yazarsanız. Hem kendimize hem de sektöre yeni giren danışmanlara ışık tutalım ne dersiniz?