“Bu dönemde kim ev alacak da emlakçı para kazanacak?” ben 2000 yılı anayasa krizi sonrası REMAX ‘da gayrimenkul danışmanlığı işine girmeye karar verdiğimde rahmetli babamın ilk tepkisi böyle olmuştu. Geçen 20 yılda buna benzer ifadeleri o kadar çok duydum ki! Memlekette ekonomik gündem o günlerden bugünlere hiç bitmemesine rağmen gayrimenkul hareketi de her sene üzerine koyarak devam etti.
Çok uzağa gitmeye gerek yok. Son beş yıla baktığımızda ülkenin ekonomisini olumsuz etkileyen bir çok olay atlattık.
2015 Rus uçağının düşürülmesi sonrası Rusya ile gerilen ilişkiler, başbakanlık seçimi, terör olayları;
2016 FETÖ darbe girişimi, Rus büyükelçiye suikast, Sultanahmet, Taksim ve Ankara’da canlı bombalar, Güneydoğu’da terör saldırıları;
2017 Reina saldırısı, Halkbank davası, Anayasa referandumu, FETÖ operasyonları ve artan terör saldırıları
2018 Başkanlık seçimi, Amerika ile Rahip Bronson krizi sonrası devalüasyon, Suriye’den atılan bombalar
2019 Yerel seçimler, yerel seçimlerin iptali ve yeniden seçim, Suriye ‘ye harekatlar
2020 Pandemi yılı
Daha buraya yazılabilecek bir sürü başlık çıkar ekonomiyi olumsuz etkileyebilecek. Bir yılımız olmamış ki şöyle huzur içinde geçmiş! Tüm bu olaylara bakınca gayrimenkul piyasasının, alım/satımın durmuş olmasını bekliyor insan. Babamın dediği “bu koşullarda kim ev alacak da emlakçı para kazanacak?”
Aynı dönemlerde konut hareketleri nasıl yol almış bir de ona bakalım.
2015 yılında toplam 1.290.000 konut el değiştirmiş. Bunun %46’sı ikinci el
2016 yılında toplam 1.342.000 konut el değiştirmiş. Bunun %47’si ikinci el
2017 yılında toplam 1.410.00 konut el değiştirmiş. Bunun %46’sı ikinci el
2018 yılında toplam 1.375.00 konut el değiştirmiş. Bunun %47’si ikinci el
2019 yılında toplam 1.350.000 konut el değiştirmiş. Bunun %38’i ikinci el
2020 yılı 11 ayda toplam 1.394.000 konut el değiştirmiş. Bunun %31’i ikinci el
2020 yılı sonunda, Aralık ayı verileri de eklendiğinde çok büyük ihtimal ile tüm zamanların satış rekoru kırılacak! Peki bu nasıl oluyor? Nasıl oluyor da ülke sürekli ekonomik olarak dar boğazdayken emlak sektörü olumsuz etkilenmiyor? Cevabı gene TUİK’in açıkladığı başka verilerde gizli aslında. Gayrimenkul bir yatırım aracı olduğundan daha fazla bir temel ihtiyaç. Satış sayıları da bu görüşü destekler nitelikte. TUİK verilerine göre her yıl evlilik ve boşanmalardan dolayı yaklaşık 750 bin yeni ev ihtiyacı ortaya çıkıyor. 1,5 Milyon doğan bebek için ev değişikliği gerekiyor. Okul, iş değişikliği, tayinler sebebi ile her yıl 1 milyon gayrimenkul hareket ihtiyacı doğuyor. İflaslar, miraslar ve gelir artışı kaynaklı yaklaşık 1 milyon gayrimenkul hareketi söz konusu. Yılda 4 milyondan fazla gayrimenkul hareketi sadece ihtiyaçtan. Bir de yatırım aracı olarak alınan ya da satılanlar ile sayı daha da yükseliyor. Elbette bu sayılar her gelir grubunu içeriyor. Yılda 5 milyon civarında gayrimenkul hareketinin ortalama 1,5 milyonu alım/satımken 3,5 milyonu da kiralama oluyor.
Yani diyeceğim o ki, emlakçıya iş bitmez! Her ne kadar TÜİK’in yukarıdaki verileri kadar net olmasa da, bu işlemlerin henüz ancak %30’unun emlakçı vasıtası ile gerçekleştiği tahmin ediliyor. Yani emlakçı için daha pazar payı iki katı kadar artabilir durumda! Peki emlakçılık bir meslek mi? Artık gönül rahatlığı ile kocaman bir EVET diyebiliriz. 2018 Haziran ‘da çıkan Taşınmaz Ticareti Yönetmeliği ile emlak danışmanlığı gelişmiş ülkelerdeki gibi saygın bir meslek olma yolundaki ilk adımını attı. Yeni yönetmeliğe göre artık emlak danışmanlığı yapacak kişilerin en az Lise mezunu olması, 100 saatlik mesleki eğitimden geçmesi, Mesleki Yeterlilik Kurumundan Taşınmaz Ticareti Yetki sertifikası alması zorunlu oldu. Eskisi gibi emeklilikte vakit geçirmek için ya da bir masa bir kasa ile emlakçı olma devri artık kapandı! Kanun koyucu da artık emlak danışmanlarının belli bir yeterlilikte olması
gerektiğine ikna oldu. Bu da başka bir yazının konusu olsun.
Diyeceğim o ki! Artık saygın bir meslek olma yolunda hızla ilerleyen emlak danışmanlığı işinin pazarı ekonominin her döneminde hareketli ve gelişebileceği daha çok alan var. REMAX gibi kurumsal firmalarda çok küçük sermayeler ile saygın bir meslek ve iş sahibi olmak mümkün. Büyük dükkan kiraları, personel masrafları, çalışan SGK giderleri, stok maliyeti gibi ana kalemleri içermeyen, kurulu bir ofis düzeni ve sistem sayesinde sadece kazanca odaklı bir girişimcilik modeli sunan kurumsal emlak firmaları etik değerleri yüksek ve meslek yeterliliği sağlayan tüm girişimci adaylarına büyük fırsatlar sunuyor.